Fotoğraf çekerken haklarımızı, yükümlülüklerimizi ne kadar biliyoruz nelere dikkat ediyoruz ya da yasal olarak neleri ihlal ediyoruz? Tüm bu sorulara cevap bulabilmek adına geçtiğimiz ay Yargıtay kararlarını incelediğimiz biz yazı dizisi başlatmıştım. Şimdi yeni bir Yargıtay kararını gelin birlikte inceleyelim.
Yargıtay kararında öncelikle davacının talepleri, ardından ihlalde bulunduğunu iddia ettiğimiz kişinin savunmaları ve ilk mahkemenin kararı bulunmaktadır. Mahkeme kararının ardından taraflardan birinin itirazları üzerine gidilen Yargıtay’ın nihai kararı bulunmaktadır. Yargıtay mahkeme üyelerinin arasında bir fikir ayrılığı olması halinde üyelerden bir kimse karşı oy vererek fikirlerini paylaşmaktadır.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2016/2836
Karar Numarası: 2017/4898
Karar Tarihi: 02.10.2017.
Davacı vekili, müvekkilinin İngilizce dilinde hazırladığı “… City Of The Sultans” adlı eserde …’un tüm tarihi, görsel dokusunu fotoğraflarla, gravürlerle anlattığını, yanına gerekli açıklamaları yaptığını, bu eserdeki fotoğraflardan 4 adedinin davalı … tarafından hazırlanıp diğer davalılar tarafından çoğaltılan ve satışa arz edilen “Boğaziçi Kendini Anlatıyor” adlı kitapta izinsiz ve kaynak gösterilmeksizin yer aldığını, fotoğrafların davalılar tarafından kendi eserleriymiş gibi kullanıldığını, müvekkilin çoğaltma, yayma, umuma arz haklarının, ayrıca fotoğrafların boyutlarının değiştirilmesi ve bütünlüğünün bozulması suretiyle de manevi haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek tecavüzün ref’ini, FSEK’in 68 ve 70. maddeleri uyarınca şimdilik 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Galata Müzik Üretim Yay. İlet. Sis. Dağ. Haz. Tic. Ltd. Şti, … ve … vekili, şirketin ortakları olan gerçek kişi müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin davalı … ile imzaladığı eser sipariş sözleşmesi uyarınca dava konusu eserdeki fotoğrafların diğer davalıya ait arşivden ve anonim fotoğraflardan alındığını, davaya konu fotoğrafların 1835-1900 yılları arasında çekildiğini, anonim ve kültürel miras haline gelmiş bu fotoğrafların kimin tarafından çekildiğinin bilinemediğini, kartpostal niteliği taşıdıklarını, davacının söz konusu fotoğraflarda eser sahibi olmadığını, fotoğrafların eser niteliğini dahi taşımadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, söz konusu her iki kitaptaki bir kaç resmin birbirine benzemesinin her yerde satılan kartpostallardan kaynaklandığını, iddiaları kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yanın “Boğaziçi Kendini Anlatıyor” isimli eserinde kullanılan ve davacının hak iddia ettiği davaya konu 4 adet fotoğrafın, davacının işleme eser niteliğindeki eserinden kullanıldığının kanıtlanamadığı, davalının bu fotoğrafları orijinal kartpostallar veya kopya kartpostallardan temin etmiş olabileceği gibi, başka bir yayından kullanmış olmasının da mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı tarafından meydana getirilen “… City Of The Sultans” adlı kitaptaki fotoğraflardan bazılarının davalı … tarafından hazırlanıp davalı şirket tarafından yayınlanan “Boğaziçi Kendini Anlatıyor” isimli kitapta izinsiz olarak kullanıldığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının “Boğaziçi Kendini Anlatıyor” isimli kitabında kullanılan fotoğrafların davacının eseri olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin 18.02.2011 tarihli kararı davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalı … vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 17.09.2013 tarih ve 2011/13392- 2013/15923 E.K. sayılı kararı ile “davalı … tarafından hazırlanıp davalı şirketçe basılıp, çoğaltılan “Boğaziçi Kendini Anlatıyor” adlı kitapta davacı tarafından meydana getirilip piyasaya arz edilen “… City Of The Sultans” isimli kitaptaki dava konusu fotoğrafların aynen alınarak kullanıldığının bilirkişi raporu ile belirlendiği, bu saptama karşısında, fiziki mülkiyeti davacıya ait olan ve yine davacı tarafından meydana getirilen anılan kitapta da aynen kullanılan dava konusu fotoğrafların davacının izni olmaksızın davalı tarafça çoğaltıldığının kabulünün gerektiği, davalının yalnızca kartpostal mahiyetindeki fotoğrafları davacının hazırladığı kitaptan alarak izinsiz kullandığı, davalı … ve davalı şirketin eyleminin 5846 sayılı Kanun’un haksız rekabet başlığı altında düzenlenen 84. maddesi kapsamında kaldığı” gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma kararına uyulmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu itibarla, Dairemizce yapılan nitelendirme uyarınca davalı …’in murisi … ve davalı şirketin eyleminin 5846 sayılı Kanunun 84. madde kapsamında kaldığı gözetilip bu kapsamda değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, davacının müktesep hakkını ihlal eder tarzda yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
İnceleme ;
…..City Of The Sultans kitabının yazarı, kitabın içinde bulunan ve kendisi tarafından işleme eser* olarak oluşturulmuş 4 adet fotoğrafın başka bir yazar tarafından başka bir kitapta kullanıldığını iddia ederek yapılan tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Dava hem yazara karşı hem de kitabı yayınlayan basım şirketine karşı açılmıştır. Her iki davalı taraf da davaya konu fotoğrafların 1835-1900 yılları arasında çekildiğini, anonim ve kültürel miras haline gelmiş bu fotoğrafların kimin tarafından çekildiğinin bilinemediğini, kartpostal niteliği taşıdıklarını, davacının söz konusu fotoğraflarda eser sahibi olmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmişlerdir. Yapılan yargılama sonucunda Yerel mahkeme ( ilk derece mahkemesi ) bahse konu 4 adet fotoğrafın davacının kitabından alındığının kanıtlanamadığı, karpostallardan kullanılmış olabileceği ya da başka bir yayından alınmış olabileceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.Taraflarca Yargıtay yoluna başvurularak yapılan incelemede kitaptaki dava konusu fotoğrafların aynen alınarak kullanıldığının bilirkişi raporu ile belirlendiğine vurgu yapılmıştır. Aslında görülüyor ki yerel mahkeme tarafından alanında uzman bir bilirkişi raporu tarafından resimler arasında inceleme yaptırılmış ve fotoğrafların davacıya ait olduğu belirlenmiştir. Buna rağmen mahkeme kanıtlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Nihayet Yargıtay, izinsiz kullanılan fotoğrafların Kanun 84. Maddesi* anlamında bir haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddini hatalı bulmuştur. Burada Yargıtay, kararın hatalı olduğunu söylemekle yetinip, inceleme yapmak üzere dosyayı yeniden ilk derece mahkemesine geri göndermektedir. İlk derece mahkemesinin nasıl bir karar verip ne kadar tazminata hükmettiğini bu karardan göremiyoruz.
Burada dikkat çekmek istediğim nokta; aslında bilirkişinin ve bilirkişi raporunun ne kadar önem arz ettiği, buna rağmen mahkemelerin bilirkişi raporunun aksine karar verebilme ihtimallerinin olduğunu gözler önüne sermektir. Hakimlerin fotoğrafçılık alanında uzman bilgi sahibi olması beklenemez. Bu nedenle dosyayı incelerken/karar verirken bu alanda uzmanlaşmış kişilerden (bilirkişilerden) seçim yapılır. Hakim, bilirkişi raporunu inandırıcı bulmaz veya yeterli görmez ise yeni bir bilirkişiye dosyayı gönderebilir. Oysa burada ilk derece mahkemesi bilirkişi raporunda eserin davacıya ait olduğu tespit edilmesine rağmen karar verirken bilirkişi raporunu dikkate almamıştır. Mahkeme, dosyayı ikinci bir bilirkişiye de göndermemiştir. Önemle belirtmek istiyorum ki; bilirkişinin vermiş olduğu rapor yeterli değilse veya hakimin yeterli olmadığını düşündüğü kanaatindeyseniz mutlaka itiraz ediniz ve yeni bir bilirkişiden ayrıntılı bir rapor alınmasını isteyiniz. Eğer ki karar burada olduğu gibi aleyhinize gelmişse Yargıtay yoluna mutlaka gidiniz. Yargıtay yapmış olduğu inceleme ile davanın tüm seyrini değiştirmiştir.
* 5846 sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1/B-c bendi gereğince ; “İşleme eser, diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini ifade eder.”
* 5846 sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 84 – “Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir. Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır. Eser mahiyetinde olmayan her nevi fotoğraflar, benzer usullerle tespit edilen resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır.”
2 Mayıs 2019 - www.arthenos.comAv.Fulden ELVERİR
Sayfayı okumak için tıklayınız >